Hz. Hatice’nin tereddütsüz iman edip Müslüman olması, Resûl-i Ekrem Efendimizi son derece memnun ettiği gibi, şevkini de artırdı. Artık yeryüzünde davasını tasdik ve kabul eden biri vardı. Peygamber Efendimizin İslam’a davet ettiği ikinci insan, yine en yakınlarından biri olan Hz. Ali idi. O, dört beş yaşından beri Efendimizin terbiyesi altında bulunuyordu ve o, eşsiz terbiyenin eseri olarak, akranlarına göre feraset ve ahlâk bakımından üstün bir seviyedeydi. Bir gün, Resûl-i Ekrem Efendimizi, Hz. Hatice’yle namaz kılarken gördü. Hayran hayran seyredip namaz bitince, “Nedir bu?” diye sordu. Resûl-i Ekrem, “Ey Ali! Bu,…
Read MoreKategori: Halifeler
Hz. Ebubekir Sıddık (R.A.)
Hz. Ebubekir Sıddık (R.A.) Soyu Ebu Bekir, Benu Teym’lerin Kureyş kabilesindendir, Mekke’de doğmuştur. Babası Ebû Kuhafe, annesi Ümmü’l-Hayr Selma’dır. Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Islâm’ı teblige baslamasından sonra ilk iman eden hür erkeklerin; raşit halifelerin, asere-i mübesserenin ilki. Câmiu’l Kur’an, es-Sıddîk, el-Atik lakaplarıyla bilinen büyük sahabi. Kur’ân-ı Kerim’de hicret sırasında Rasûlullah’la beraber olmasından dolayı, “…magarada bulunan iki kişiden biri…” (et-Tevbe, 9/40) seklinde ondan bahsedilmektedir. Asil adı Abdülkâbe olup, Islâm’dan sonra Rasûlullah (s.a.s.)’ın ona Abdullah adını verdiği kaydedilir. Azaptan azad edilmiş mânâsına “atik”; dürüst, sadık, emin ve iffetli olduğundan dolayı da “sıddik” lâkabıyla…
Read MoreHz. Ali’nin büyüklüğü
Bir gün ashab Peygamberimiz (s.a.v)’den Hz. Ali’yi niçin çok sevdiğini sordu. Hz Peygamber o anda mecliste bulunmayan Hz. Ali’yi çağırmaya adam gönderdi ve orada bulananlara sordu : – Birisine iyilik etseniz, o da size kötülük etse ne yapardınız? Cevap verdiler: – Yine iyilik ederiz. – Yine kötülük yapsa? – Biz yine iyilik ederiz? – Yine kötülük yapsa? Ashab cevab vermedi, başlarını öne eğdiler. Bunun anlamı kötülüğe kötülükle mukabele etmesek bile iyilik yapmaya devam etmeyiz, demekti. Bu sırada Hz. Ali o meclise geldi. Rasulullah Hz. Ali’ye sordu: – Ya Ali, iyilik…
Read More