Mekke için için kaynıyordu. Her sokak başı, her ev, her kervan hep ondan bahsediyordu. Muhammed’den (a.s.m.), onun getirdiği davadan söz ediyordu… Bazıları onu dinlediği bir sokak başında kalbinden vurulmuşcasına sarsılıp davasına teslim oluyor, bazıları kin ve inadında daha da ileri gidiyordu. Hidayete yol bulanlar onun etrafında toplanıyordu. Daire günden güne genişliyordu. Müşriklerin azılıları ise bu gidişten endişeleniyor, şirkin yıkılışına seyirci kalamayacaklarını anlıyorlardı. Kendilerini atalarının putlarından uzaklaştıran, yeni bir din ile mükellef kılan bu zatın önüne nasıl geçilecekti? İşin şakaya gelir yanı yoktu. “Bu iş devam etmez, biter.” diyenler hep aldanıyordu;…
Read More